İslam dininin temel kaynaklarından biri olarak görülen hadis-i şerifler, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in “söz ve davranışlarını” temsil eder. Müslümanların, İslam dinine uygun ve Hz. Muhammed’in yolundan gidebilmesi için hadis-i şerifler önemli bir kaynaktır. Aynı zamanda hadis ve sünnet, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in tefsiri niteliğini taşımakta ve yol göstermektedir. İslamiyet’te Hadislerin Önemi ile ilgili bilgileri aşağıda paylaşıyoruz.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’den sonra dikkate aldığımız ikinci kaynağımız olan hadis-i şeriflerimiz, Peygamber Efendimizin örnek yaşamından izler sunar. Öyle ki bu mübarek sözler, bizlere İslamiyet’i nasıl daha doğru bir şekilde yaşayacağımızı ve hayatımıza yerleştireceğimizi anlatır. Dinimizin ilk ve vazgeçilmez kaynağı Kur’an-ı Kerim’dir. Kutsal kitabımızda farz olarak gösterilen olaylar bizlere hadislerle aktarılır. Bu nedenledir ki önemi büyüktür.
Hadis-i Şerif Nedir?
İslamiyet’te Hadislerin Önemi
Hadis nedir? Hadislerin İslam dinindeki yeri nedir? gibi sorular merak edilen ve zaman zaman araştırılan başlıklardır. İslamiyet’in esas kaynağı Kur’an-ı Kerim’den sonra ikinci kaynağımız hadislerdir. Peygamber Efendimizin (S.A.V) “söz ve davranışları” anlamına gelen hadis-i şerifler, Peygamber Efendimizin örnek hayatından feyz almayı ve doğru bir hayat yaşayabilmeyi sağlar. Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetleri yaşamımıza aktaran bir vasıtadır hadisler. Her hadis, sünnet olarak adlandırılır. Peygamber Efendimiz’in (S.A.V) örnek yaşamını ifade eden tüm söz ve davranışların bütünüdür.
Ba’s Nedir? İslamiyet’te Ba’s Ne Anlama Gelir?
Hadis İlminin Konusu Nedir?
Hadis-i şerifler, her harfiyle bizlere yol gösteren kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i insanlara açıklar. Örnek vermek gerekirse Kur’an’da namaz kılmanın farz olduğu bildirilmiştir. Ancak kaç rekat, kaç vakit kılınacağı ve hangi şekillerde kılınacağı bildirilmemiştir. Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) bu konu hakkında bilgi almak isteyen sahabelerine,
“Beni namaz kılarken nasıl görüyorsanız aynen öyle kılınız” Abdürrezzâk Gâlib el-Mehdî (Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 2003), 1/506-8
şeklinde buyurarak, konu hakkında yaşanan belirsizliğe son vermiştir. Kutsal kitabımızda yer almayan hükümler hadislerle belirtilmiştir.
İslamiyet’te Hadislerin Önemi
Hadislerin Önemi
Dinimizce son derece önemli olduğu kadar İslam tarihi açısından da oldukça önemlidir. Binlerce konu hakkında hadis-i şerif bulunmaktadır. İslam tarihinin, dini, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel anlamda gelişiminin takip edilmesi ve yaşanan olayların anlaşılması için zengin ve bir o kadar da önemli bir kaynaktır.
Öyle ki İslamiyet’ten önce ve İslamiyet’in ilk dönemlerde yaşayan insanların örf, adet, hayat tarzı konusunda bilgi edinilmesi için büyük öneme sahiptir. İnsanların, İslami kurallara uygun şekilde yaşanması için gerekli olan bilgi topluluğu olarak da ifade edilmektedir. Hadis, Kur’an-ı Kerim ayetlerine uygun olarak söylenen ve onları teyid eden ifadelerdir. Örnek vermek gerekirse;
Kur’an-ı Kerim’de:
“Ey iman edenler, mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin” (Nisâ Suresi 29. Ayet) buyurulmuş.
Buna uygun olarak ise Hz. Peygamber Efendimiz, ‘kendi rızası olmadan bir Müslümanın malının başkasına helal olmayacağını’ (Müsli’m, Sahih Kitabu’I-Musôkôt. 30) belirtmiştir.
Hadisler, Kur’an-ı Kerim’i açıklayan ifadeler olup, Müslümanların günlük yaşamlarına uygulamasında destekleyicidir. Öyle ki hac ve zekat, Müslümanlara farz kılınmıştır. Bu ibadetlerin nasıl ifa edileceği ise hadisler tarafından açıklanmıştır. Kur’an-ı Kerim’in açıklayıcısı olarak görülen hadis-i şerifler, günlük yaşamımızda yön belirleyici olarak da nitelendirilmektedir.
Hadis-i Şerif Günümüze Nasıl Ulaştı?
Resulullah’ın (S.A.V) çevresinde bulunan, onun tüm söz ve davranışlarını kaleme alan müminler, Peygamber Efendimizin sünnetini sonraki kuşaklara aktarmak için özenle hareket ettiler. Asr-ı Saadet döneminde yaşayan müminler, ilahi kaynaktan gönderilen bilgileri muhafaza etmek ve gelecek nesillere aktarmak için büyük gayret sarf etmişlerdir. Öyle ki sahabelerin Hz.Peygamber Efendimizi (S.A.V) dinlerken nasıl olduklarını tasvir eden rivayette,
“Sanki başlarında bir kuş varmış gibi idiler” (D3855 Ebû Dâvûd, Tıb, 1.) denilmiştir.
O dönemlerde sahabelerin, Peygamber Efendimizden dinlemiş oldukları sözleri yazılı hale getirememişlerdir. O dönemin şartları bu duruma el vermemiş hem de Allah Resulü, bir kaç istisna dışında bu duruma müsaade etmemiştir. Ebu Said El-Hudri vasıtasıyla naklediği üzere Peygamber Efendimiz, şöyle buyurmuştur;
“Benden (Kur’an dışında bir şey) yazmayın. Kim, Kur’an’dan başka bir şey yazmış ise, onu imha etsin. Benden rivayet etmenizde bir sakınca yoktur. Kim benim adıma yalan söylerse, cehennemdeki yerine hazırlansın!” (Müslim, Sahihi Müslim, Kitab-ı Zühd; Hanbel, Müsned, 3/12, 21, 33)
Hadis-i Şerifler, Peygamber Efendimizin (S.A.V), sözleri, davranışları, yaratılışıyla ilgili özellikleri ve ahlaki görevlerini anlatır. Günümüzde öncelikli Kur’an-ı Kerim olmak üzere hadis-i şerifler ile yolumuzu çizmeli ve bu şekilde Peygamber Efendimizin izinden gitmeliyiz. Böylelikle Allah-ü Teala’nın sevgili kulları arasında yer alabilir ve hayatınızı bu yönde inşa edebilirsiniz.