Blog

İslam’da Kur’an-ı Kerim’in Önemi Nedir?

Lahzen ve manen Allah’ın kelamı olarak nitelendirilen kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, Müslümanların yolunu aydınlatan, temelini oluşturan bir kitaptır. Peygamberlerimizin Allah-ü Teala tarafından elçi olarak seçildiklerinin kanıtı olduğunu gösteren mucizevi kitaptır. Allah’ın gönderdiği son kitap olan Kur’an-ı Kerim ise Hz. Muhammed Peygamberimizin (S.A.V) peygamberliğinin kanıtı olan bir mucizedir. İslamiyette pek çok mucizevi olay yaşanmıştır. Kur’an-ı Kerim’in mucizesi de bu mucizelerden biri olup, tüm insanlara hitap etmektedir. Kur’an-ı Kerim’ in bizzat Allah katından indirildiği ve bir mucize olduğuna dair hususlar İsrâ suresinde şu ifadelerle ortaya konmaktadır. 

“De ki: “Hiç kuşkusuz, insanlar ve cinler bu Kur’an-ı Kerim’in bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve (bu konuda) birbirlerine destek olsalar, yine de onun benzerini getiremezler.” (el-İsrâ, 17/88)

İslam alimlerinin Kur’an-ı Kerim’in mucizelerinin hangi açıdan olduğuna dair değerlendirmelerde bulunmuştur. Değerlendirmelere göre kutsal kitabımızın manasının, geçmiş ve gelecek hakkında haberler vermesinin, evrene ve insanlığın yaratılışına dair ve indirildiği dönemde hiç kimsenin bilme ihtimali olmadığı bilgiler sunmasıyla mucize olarak kabul edilmiştir. 

Nazar Boncuğu Günah Mı?

Kur’an’ın Fazîleti ve Ehemmiyet

Kur'an-ı Kerim

Kutsal kitabımız Kur’an-ı okumak, dinlemek, ezberlemek, tefekkürünü derinleştirmek, hükümlerine uymak, uyulmasını sağlamak ve daha fazla kişi tarafından okunmasına vesile olmanın faziletleri çok büyüktür. Kutsal kitabımız bizlere Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’in hem en güzel emaneti hem de en güzel mirasıdır. Rasûlullah (S.A.V) konuyla ilgili şu şekilde buyurmuşlardır:

“Size, sımsıkı sarıldığınız müddetçe benden sonra sapıtmayacağınız iki mühim emânet bırakıyorum. Biri diğerinden daha büyüktür. O da Allah’ın Kitâbı’dır! Kur’ân, semâdan yeryüzüne uzatılmış sağlam bir ip gibidir. Diğer emânet de âilem, Ehl-i Beyt’imdir. Kur’ân ve Ehl-i Beyt’im Cennetʼte Havuz’un başında benimle buluşuncaya kadar birbirlerinden ayrılmazlar. Benden sonra o ikisine karşı nasıl muâmelede bulunduğunuza iyi bakın, dikkat edin!”

Ebû Hüreyre (r.a) bir gün Medîne çarşısına uğramıştı. Kenarda durdu ve:

“–Ey çarşı ehli! Sizler ne kadar da gâfilsiniz!” dedi.

“–Niçin ey Ebû Hüreyre?” diye sordular.

“–İşte şurada Allah Rasûlü’nün mirası taksim ediliyor, siz ise burada duruyorsunuz! Gidip siz de ondan nasibinizi alsanız olmaz mı?” dedi. Çarşı ehli:

“–Bu taksim işi nerede yapılıyor?” diye sordular. O da:

“–Mescid’de!” dedi. İnsanlar koşarak gittiler. Ebû Hüreyre (r.a) orada durdu ve onların dönüşünü bekledi. Geldiklerinde:

“–Ne yaptınız?” diye sordu.

“–Ey Ebû Hüreyre, Mescid’e vardık, içeri girdik ama orada taksim edilen bir şey göremedik!” dediler. Ebû Hüreyre (r.a):

“–Mescid’de hiç kimseyi görmediniz mi?” dedi. Onlar:

“–Evet, bazıları namaz kılıyordu, bazıları Kur’ân okuyordu, bazıları da helâl ve haram konularını müzâkere ediyorlardı” dediler. Bunun üzerine Ebû Hüreyre (r.a):

“–Yazıklar olsun size, işte Muhammed (s.a.v)’in mîrâsı da budur zâten!” dedi.

Yüce Rabbimiz, ilâhî kelâmını insanlığa şöyle takdîm ediyor:

“Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllere bir şifâ, mü’minler için bir hidâyet ve rahmet gelmiştir.” (Yûnus 10/57)

“Tâ-sîn. Bunlar Kurʼânʼın, apaçık bir Kitâbʼın âyetleridir. Mü’minler için hidâyet rehberi ve (Cennet) müjdesidir.” (en-Neml 16/1-2)

Kur’an’ın Her Harfi Hazine Değerindedir

Müslümanlar için Kur’ân-ı Kerîm’de yazan her kelam çok kıymetli bir hazinedir. Öyle ki burada yer alan kelimelerin her birinin okunmasının faziletlerini ve ihtişamını ancak ahirette anlamak mümkün olacak. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:

“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, ona bu sebeple bir hasene ihsân edilir. Her bir hasene de on misliyle mükâfatlandırılır. Ben, «Elif-lâm-mîm» bir harftir demiyorum; lâkin Elif bir harftir, Lâm bir harftir, Mîm de bir harftir.

Hadis-i şeriften anlayacağımız üzere Kur’an-ı bolca okuyan, hele de ezberlemek için tekrar tekrar okuyan kişiler için sevp kapısı ağzına kadar açılır. 

Kur’an Okumanın Faziletleri 

Allah-ü Teala’nın biz kullarına sunduğu en güzel rehberdir Kur’an-ı Kerim. Öyle ki Kur’an okumanın faziletleri pek çok ayet ve hadis-i şerifte bildirilmiştir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:

“Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler(den bazısı) onu, hakkını gözeterek okurlar. Çünkü onlar, ona iman ederler. Ama her kim onu inkâr ederse, işte gerçekten zarara uğrayanlar onlardır.” (el-Bakara 2/121)

Allah-ü Teala’nın bu buyruğunda kutsal kitabımızı hakkıyla okuyanlar met edilirken, reddedenlerin ise zararından söz ediyor. Bir diğer ayette ise Allah, şöyle buyurur:

“Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak edenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler. Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.” (Fâtır 35/29-30)

Yaradanın kitabını sık sık okuyan, kelamları anlamaya çalışan, iman edip, içinde hükümleri dikkate alan ve yaşamını bu hükümler üzerine kuran müminler için faziletler çok büyüktür. Kur’an-ı kendilerine yol bilen kişiler için Allah katında büyük sevaplar vardır. Öyle ki Rabbimiz, Kur’an-ın yolundan gidenlere karşılığını tam olarak verirken, onlara akıl ve hayallerine dahi gelmeyecek daha nice faziletler sunar. 

Kur’an-ı Kerim Okumakla İlgili Ayetler

– “Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir. Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.” (İsrâ 78, 79)

– “O kitap (Kur’ân); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.” (Bakara 2)

– “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an-ı Kerim’in indirildiği aydır.” (Bakara 185)

– “Ey insanlar! Şüphesiz size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik.” (Nisâ 174)

– “Gerçekten size Allah’tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir.” (Mâide 15, 16)

– “Bu (Kur’ân), Ümmü’l-Kurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Ahirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler.” (En’âm 92)

– “İşte bu (Kur’ân), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilsin.” (En’âm 155)

– “Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik.” (A’râf 52)

– “Kitab’a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.” (A’râf 170)

– “Kur’an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.” (Arâf 204)

 

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir