Allah-ü Teala’nın evini, Peygamber Efendimiz’in (S.A.V) ayak bastığı toprakları ziyaretler etmek hac ibadetini yerine getirmek en kıymetli yolculuktur. Gönüllere yolculuk, Allah’ın evine yolculuk, imana, geleceğe ve ahirete yolculuktur. Müslüman kardeşlere, Kabe’ye, Arafat’a, Mina’ya ve Hira’ya yolculuk etmektir hac. Peki hac nedir? Hac kimlere farzdır?
Hacca Gidebilmek için Gerekli Şartlar Nelerdir?
İslam, Allah’a ve Peygamber Efendimiz’e (S.A.V) teslim olmaktır. Bu teslimiyetin beş şartı vardır. Bunlardan biri de hac ibadetinin yerine getirilmesidir. Müminlere, İslam’ın geçmişini hatırlatan hac, en üstün amellerden biridir. Hac, tüm ibadetlerin bir araya toplanmış hali gibidir. Hac kelimesi, Allah-ü Teala’ya yönelme, günahlara tövbe etme, dinin özüne temas etme hak yolunda iman etme anlamlarına gelir. Hac Nedir? Dini bir terim olarak ise Mekke’de bulunan Kabe’yi ve çevresinde bulunan kutsal yerleri, belirli bir zaman aralığında usulüne uygun şekilde ziyaret etmektir. Allah-ü Teala,
“Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidâyet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbed), Mekke’deki (Kâbe) dir.” (Âl-i İmran, 3/96) buyurmuştur.
Hac Nedir? Ahiret Yolculuğunun Bir Provasıdır Hac
Hac, Müslümanlara hem İslam’ın geçmişini anlatır hem de dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen din kardeşleriyle tanışma ve kaynaşma imkanı sunar.
“Şüphesiz müminler ancak kardeştir.” hitabının anlaşılması ve müminlerin birbirine karşı üstünlük sağlamaya hakkı olmadığını ve üstünlüğün sadece Allah katında takva ile olacağını anlamaya yardımcı olur. Ben bedenen hem de manen ibadet örneği olan haccın, pek çok fazileti bulunur. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de, hac her aşaması hem ruhi, hem şekli hem de manevi olarak tasvir edilerek pek çok yararının olduğu aktarılmıştır. Hac suresinin 27. ve 28. ayetlerinde Hz. İbrahim’e ithafen şöyle buyurulmuştur;
“İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah’ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe’ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.”
Hac ibadetini yerine getiren Müslümanlar, her şeyden önce Allah’ın bir emrini yerine getirmiş ve böylece onun rızasını kazanmış olur. Hac ibadetini yerine getirmek için hazırlanan kişiler, bir yandan da günahlarına tövbe ederler. Bununla beraber üzerinde kul hakkı varsa o kişiyle hesaplaşır, ailesiyle vedalaşır, onların rızasını alır. Hacca gitmek, bir nevi ahirete yolculuğun bir tür provası olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle hacca giderken vedalaşmak ve herkesten helallik almak önemlidir.
Hac İbadeti Ne Zaman Farz Kılınmıştır?
Hac ibadetinin Müslümanlara farz kılınması hicretin 9. yılında gerçekleşmiştir. Arapça anlamı olarak, “gitmek, yönelmek veya yüceltilen bir yeri ziyaret etmek” anlamlarına sahip olan Hac, İslam’ın beş temel şartından biri olup, maddi gücü yerinde olan her Müslüman’ın yerine getirmesi gereken bir ibadettir. Yeniden dirilişin, mahşerin bir provası olarak kabul edilen hac ibadeti, hem bedenen hem de manen bu yolculuğa hazırlanmaktır. Hac, Allah’ın kullarına çok güzel bir çağrısıdır ve hac ibadetini yerine getirmek için özenle hazırlanmak gerekir. hac ibadeti ile ilgili Al-i İmran suresinin 96. ve 97. ayetlerinde şöyle buyurulmuştur:
“Şüphesiz, alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev, Mekke’deki (Kabe)dir. Orada apaçık nişaneler, İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkar ederse bilmelidir ki, Allah bütün alemlerden müstağnidir.” (Al-i İmran 96-97)
Hz. Resulullah (s.a.v) ise hac ibadetine ilişkin şöyle buyurmuştur:
“Ey insanlar, Allah size haccı farz kılmıştır, haccediniz.” (Müslim)
“İslam beş temel esas üzere kurulmuştur. Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve Muhammed’in (s.a.v) Allah’ın elçisi olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekatı vermek, hac yapmak ve Ramazan orucu tutmaktır.” (Buhari, Müslim)
Hac İbadeti Kimlere Farzdır?
İslam, Allah-ü Teala’ya, onun varlığına ve birliğine inanarak tam teslimiyet sunmaktır. İslam’ın belirli şartları, yapılan belirli ibadetler vardır. Bunlardan biri de kutsal toprakların ziyaret edilerek hac ibadetini yerine getirmektir. Hac ibadetinin kişilere farz olması için belirli şartlar vardır. Bu şartları şu şekilde sıralamak mümkündür;
- İslam’ın beş şartından biri olan Müslüman olma şartını karşılama.
- Akli dengesi yerinde olması.
- Bluğ çağına gelmiş bir kişi olması şarttır.
- Bedenen ve madden hac ibadetini yerine getirecek güçte olmak gerekir.
- Seyahat için gerekli maddi imkanlara sahip olmak gerekir.
Bu şartları karşılayan kişilere hac ibadeti farz kılınır. Diğer bir yandan ise, hacca gitme imkanına sahip olan ancak sağlık sorunları, maddi sıkıntılar veya benzer nedenlerden dolayı hacca gitmekte engeli olan kişiler için hac ertelenebilir veya farklı bir şekilde de yerine getirilebilir.
Hac ile İlgili Hadisler
Hac, dünyanın pek çok bölgesinden gelen Müslümanların tanışmasını ve kaynaşmasını da sağlar. İslami bilinçlenme konusunda da faydaları büyük olan hac ibadeti hakkındaki hadis-i şerifler şu şekildedir;
“Kim Allah için hacceder de (Allah’ın rızâsına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı hariç) annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner.” (Buhârî, Hac, 4. II, 1141. Nesâî, Menâsikü’l-Hac, 4. V, 114. Müslim, Hac, 438. I, 983. İbn Mâce, Menasik, 1. II, 962.)
“Hacılar ve umre yapanlar Allah’ın (evinini) ziyaretçileridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, On’dan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar.”(İbn Mâce, Menasik, 5. No: 2892. II, 966.) anlamındaki hadislerde de ifade edildiği gibi hacda yapılan dualar ve tövbeler kabul görür. Böylece bu ibadeti îfa edenler, işlemiş oldukları hata ve günahlarından arınarak hayata yeni bir canlılık ve şuurla dönerler.