Fidye, İslam dininde savaş esirlerini kurtarmak için ödenen para anlamına geliyor. Bunun yanı sıra hac, oruç gibi bazı ibadetlerin yerine getirilmemesi üzerine ödenen miktardır. Kur’an-ı Kerim’de de yer alan fidye kelimesi “bedel ve karşılık” anlamını taşımaktadır. Ramazan Ayı’nda fidye vermek, tutulan orucun bozulması veya farz olan oruçların tutulmaması karşısında ihtiyaç sahiplerine verilir. Orucunu tutamamış olan kişiler, ihtiyaç sahiplerine o gün için bir miktar yardım ederek ibadetini bu şekilde yerine getirmiş olur.
Fidye veren kişiler, bu sayede ihtiyaç sahiplerinin ve yoksulların yanında olmuş olurlar. Hem bir yoksulun ihtiyacını karşılamak hem de Allah’ın rızasını kazanmak için fidye verebilirsiniz. Oruç ibadetini yerine getiremeyen kişilerin fidyelerini eksiksiz olarak yerine getirmesi ve Allah’ın rızasını kazanan bir kul olması önemlidir.
Fidye ve Fitre Arasındaki Fark Nedir?
Fidye ve Fitre kelimeleri birbirine yakın kelimeler olması nedeniyle sık sık karıştırılmaktadır. Ancak ikisi de birbirinden farklı kelimeler olup, farklı amaçları içermektedir. Fitre, maddi durumu el veren Müslümanların Ramazan Ayı içerisinde ihtiyaç sahiplerine verdiği miktardır. Fitre vermenin amacı, tutulan oruçların şükrüyle Allah katında sevap kazanmaktır.
Oruç tutamayan kişilerin, yerine getiremedikleri bu ibadete karşılık olarak ihtiyaç sahiplerine para vermesine ise fidye denir. Fidye ve Fitre’nin miktarı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenir. Kişiler, isterse bu meblağın üstüne çıkabilir. Fidye ve Fitre miktarı genellikle aynı miktarda verilir. Her ne kadar amaçları farklı olsa da rakamlar genellikle aynıdır. Ancak maddi durumu yerinde olan kişilerin belirlenen tutarın üstünde vermesi daha da makbul görülür.
Esmaül Hüsna Okunuşu ve Anlamı
Oruç Fidyesi Nedir?
Müslümanlar, Ramazan Ayı’nın gelmesiyle 30 gün boyunca oruç ibadetini yerine getirirler. Ancak zaman zaman orucunu tutamadığı haller olabilir. Oruç ibadetini eksik yerine getiren ya da bir sebepten dolayı orucunu tutamayan kişiler oruç fidyesi bağışı yapabilirler. Oruç fidyesi, hem oruç ibadetini yerine getiremeyen kişiler için hem de ihtiyaç sahipleri için oldukça faydalıdır.
Oruç fidyesi genel olarak Ramazan ayında gerçekleşen oruç ibadetinin yerine verilir ve oruç tutamayan kişiler bunun karşılığında ihtiyaç sahiplerine oruç fidyesi bağışında bulunabilirler. Ancak burada bir ayrım vardır. Sağlık durumu yerinde olan, keyfi oruç tutmamış kişilerin oruç fidyesi vermesi doğru kabul edilmez. Oruç fidyesi, sağlık sorunları nedeniyle veya herhangi bir sebepten dolayı oruç tutamayan kişilerin vermesi uygundur. Oruç fidyesi sayesinde kişiler, hem ibadetinin karşılığını vermiş olur hem de ihtiyaç sahiplerine destek olmuş olurlar.
Oruç Fidyesi Kimlere Verilir?
Oruç fidyesi, herkese verilmez. Oruç fidyesinin amacı, yerine getirilemeyen ibadete karşılık olarak ihtiyaç sahibi kişilere yardım etmektir. Bu nedenle herkese oruç fidyesi verilmez. Öyle ki İslam’ın emrettiği kişiler dışında yer alan kişilere oruç fidyesi vermek doğru olarak kabul edilmez. Sağlık sorunları nedeniyle oruç ibadetini yerine getiremeyen kişiler, oruç fidyesi vermek zorundadır. Gerçekten ihtiyaç sahiplerine oruç fidyesi vererek onlara destek olabilirsiniz. Bu fidye verilirken, gizli kalmasına dikkat edilir. İhtiyaç sahibi olan kişinin gizliliği ön planda tutulur ve onu kıracak herhangi bir harekette bulunulmamalıdır.
Oruç fidyesi şu kişilere verilir;
- Öğrencilere
- Dul kadınlara
- Yardıma muhtaç ihtiyaç sahiplerine
- Yetim ve öksüzlere
- Savaş mağdurlarına
- Doğal afet mağdurlarına
Fidye, genelde yukarıda yer alan kişilere verilir. Aile bağı olan kişilere fidye verilmediği gibi maddi durumu yerinde olan kişilere de verilmez.
Kur’an-ı Kerim’de Oruç Fidyesi
Kur’an-ı Kerim’de oruç fidyesinden bahsedilmiştir. Çeşitli sağlık sorunları nedeniyle oruç ibadetini yerine getiremeyen kişiler ihtiyaç sahiplerine fidye vererek, ibadetinin karşılığını ödemiş olur.
Bakara suresinin 183 ve 184. ayetlerinde oruç fidyesinden şu şekilde bahsediliyor:
“Ey iman edenler. Sizden önce gelenlerinde üzerlerine yazıldığı gibi sizler sakınasınız diye sizlere sayılı günlerde oruç yazıldı. Eğer içinizden hasta, yolcu ya da başka sebepten dolayı oruç tutamayan varsa, tutamadığı gün kadar orucunu tutar. Orucu tutmakta zorluk çekenlerde bir yoksulun bir günlük yiyeceğini karşılayacak kadar fidye versin.”
Yüce Allah bu ayetlerden sonra ise şunları aktarıyor:
“Bir iyiliği mecbur olmadan yapanlar için bu yaptığı iş iyidir. Ancak orucu tutmanız sizler için daha iyidir.”
Allah-ü Teala bu ayetlerde oruç tutmanın zorluğundan söz ediyor. Buna karşılık ise oruç tutamayan Müslümanlar için ise ihtiyaç sahibi bir kişinin bir günlük yiyeceğini karşılamasının uygun olduğu belirtiliyor.