On bir ayın sultanı Ramazan Ayı geldiğinde, Müslümanların adeta baharı başlar. Bir ayın sonunda ise Ramazan Bayramı gelir. Bu mübarek aya on bir ayın sultanı denmesinin temel sebebi ise diğer on bir aydan çok daha hayırlı olmasıdır. Dinimizin gereğince oruç tutmak her Müslümana farzdır. Her yıl Ramazan Ayı geldiğinde dünyanın her köşesinde yaşayan Müslümanlar, gün doğumundan gün batımına kadar oruç tutarlar. Ramazan ayının başlamasından Ramazan Bayramı’na kadar geçen süre dualarla, namazla, oruçla, zikirlerle geçirilmelidir.
Milyonlarca Müslümanın aynı anda ibadet ettiği bu kıymetli ay, bir ay sürer ve sonunda Ramazan Bayramı ile taçlanır. Ramazan Bayramı geldiğinde, insanlar birbirine “Hayırlı Bayramlar” dileyerek bayramlaşır ve kardeşlik duygusunu pekiştirir. Heyecanla kutlanan 2024 yılı ramazan bayramı ne zaman? Ramazan Bayramı kaç gün? gibi sorular merak edilmektedir. Ramazan Bayramı, 12 Nisan Çarşamba günü başlıyor ve 12 Nisan Cuma günü son buluyor. Bu tarihler arasında hep bir ağızdan Allah-u Teâlâ anılmalı, bayram en güzel şekilde geçirilmelidir.
Ramazan-ı Şerif Ayı ve Faziletleri
Ramazan Bayramı ve Önemi
Müslümanların iki önemli bayramı vardır. Bunlar Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı’dır. Bir ayın oruç tutularak geçirilmesinin ardından gelen Ramazan Bayramı, dualarla, ibadetle, iyilikle geçmelidir. Üç gün boyunca devam eden bayramın amacı, bir ay boyunca ibadet etmek ve yeme içmeden uzak kalmanın ardından birlik, beraberliğe teşvik ederek hayatı normal akışına döndürmektir.
Ramazan ayının gelmesiyle beraber günlük rutinin dışına çıkılmaktadır. Özellikle de yemek yeme alışkanlıklarımızın değiştiği bu kutlu günlerde ibadet etmek, oldukça faziletlidir. Bayram günleri geldiğinde, tüm aile bireyleri bir araya gelir, aynı sofranın etrafında yemek yemenin keyfini çıkarır. Birlik, beraberlik ve paylaşmanın en güzel örnekleri bu dönemde yaşanır. Bayram günleri, Müslümanlar için keyifli günlerdir.
Allah’ın sunduğu nimetlerden her an faydalanabilmenin çok önemli olduğun idrakine varıldığının günleridir, bugünler. Bayram namazı ile başlayan Ramazan Bayramı; temiz giysiler giymek, bayram kahvaltısı, akraba ziyaretleri, büyüklerin elini öpmek, küçükleri mutlu etmek gibi eylemler yapılır. Her birinin yeri geçmişten bugüne çok özeldir.
Ramazan Bayramı’nı ve Ayını Özel Kılan Nedir?
Ramazan Bayramı’da, Ramazan Ayı’da yılın en özel ve kıymetli günleridir. Kur’an-ı Kerim’de de adı geçen tek ay olan Ramazan ayı oruç tutularak geçirilir. Yani sabah ezanından akşam ezanına kadar olan süre zarfında yemek yenmez, su içilmez. Bir ay boyunca devam eden bu sürecin ardından Ramazan Bayramı gelir. Aileler, akrabalar, komşular hep birlikte bayramın faziletlerinden faydalanırlar.
“O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor).” (el-Bakara 2/185).
Ramazan ayını diğer aylardan ayıran temel özellikleri ise bereketin, sabrın, rahmetin ve ibadetin ayı olmasıdır. Ramazan’ın bu denli kıymetli olmasının nedenlerini şu şekilde sıralamak mümkündür;
- Kur’an-ı Kerim, bu kutlu ayda indirilmeye başlanmıştır.
- Bin aydan çok daha hayırlı olan Kadir Gecesi, bu ay içerisinde yer alır.
- İslam’ın beş şartından biri olan oruç, bu ay içerisinde gerçekleştirilir.
- Bu ayda yapılan her bir ibadet, iyiye yönelten bir alışkanlığı da beraberinde getirir.
- Peygamber Efendimizin kıldığı ve sünnet olarak kabul edilen teravih namazı da bu ay içerisinde akşam namazından sonra kılınır.
- Ramazan, her detayıyla yardımlaşma ayıdır. İhtiyacı olanlara destek olmak amacıyla verilen fitre sadakası bu ay içerisinde verilir.
- Ramazan ayı, Kur’ân-ı Kerim’in ayıdır. Bu nedenle bol bol okunmalıdır. Kur’ân-ı Kerim’in bol bol okunmasu için mukabele geleneği de yerine getirilir. “Karşılıklı okuma” anlamına gelen mukabele, bir kişinin sesli olarak okuduğu Kur’an-ı Kerim’i, diğer kişilerin takip etmesidir.
Oruç Tutmanın Manevi Faydaları
Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların manevi duygulara yönelme, kendini kötülükten arındırma ve iyi olan ile hemhal olma ayı Ramazan ayıdır. Oruç tutularak geçirilen bu kıymetli ay, sadece bedenin aç kalması değil, düşüncelerimizi, dilimizi en önemlisi de nefsimizi kontrol altına almayı gerektirir. Bunun yanı sıra daha pek çok manevi faydası da bulunur.
- Oruç tutmak, takva aracıdır. Takva ise günahlardan uzak durma, Allah’ın haram kıldığı şeylere karşı bir set çekmektir.
- Farkındalık duygusunun gelişmesi için oruç tutmak önerilir.
- Bedenimizi ve zihnimizi insana yakışır ve dengeli bir şekilde kullanmaya vesile olur.
- En önemlisi de nefsimizi terbiye etmeye fayda sağlar. Ömrümüzü nasıl geçirdiğimiz ve nasıl geçireceğimiz noktasında bir değerlendirme yapmaya imkan tanır.
- Dünyevi duygulardan uzaklaşıp, ahirete, Allah’a yaklaşmaya fırsat sunar.
- Elimizde bulunan nimetlerin büyüklüğünü idrak etmemize yardımcı olur. Yoksulluk içerisinde olanları ise anlamamıza ve sorumluluklarımızın bilincine varmaya yardımcı olur.
- Oruç tutmak, önemli bir sorumluluk bilinci gerektirir. Allah-u Teala’ya, kendimize, ailemize, topluma, çevreye, evrene ve içinde bulunduğumuz dünyaya karşı sorumlu olmamıza yardımcı olur.
- Oruç tutmak, her ne kadar bireysel bir ibadet gibi gözükse de toplumsal bir ibadettir. Tüm Müslümanları, yoksullara yardım etmeye teşvik eder. Öyle ki zengin yoksul arasındaki uçurum, bu ayda ortadan kalkar.